K.M.K.'nun 33. maddesine kat maliki olmadığı halde bağımsız bölümlerin birinde oturanların dava açma yeteneğinin olduğu kabul edilmiştir.Fakat kat maliki olmayan bu kimselerin dava hakkı,kat malikleri gibi geniş değildir.Bu nedenle her türlü davayı açamazlar.Kat maliki kuruluna karşı dava açmak için kararın özel bir çıkar ile ilgili olması,hak ve yararlarını zedeleyici nitelikte olması gerekmektedir.Kat maliklerine karşı dava açması için de,kat maliklerinin kendilerine zarar vermesi veya rahatsız etmesi yahut da oturan kimselerin haklarını kullanmasına engel olması gerekmektedir.
Açılan davanın konusu parasal değilse bu konuda verilen tüm kararların temyiz kabiliyeti vardır.Örneğin rahatsız edici davranış ve gürültünün kesilmesi,çöp bidonun konacağı yerin saptanması hakkında açılan davaların parasal değeri ne kadar az olursa olsun konuda verilen kararlar Yargıtay yoluna başvurulabilir.
Konusu parasal olan davalarda Yargıtay yoluna başvurulması dava olunan para veya tazminatın miktarı ile sınırlıdır.Sözü edilen miktar hükmolunan değil,dava dava dilekçesinde yazılı olan davanın kıymetidir.Ayrıca HUMK. Md 427/IV'e göre asıl istemin kabul edilmeyen bölümü belirli bir miktarı geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur.Ancak karşı tarafça temyiz yoluna başvurulması halinde düzenleyeceği cevap dilekçesinde temyize ilişkin itirazlarını ileri sürebilmesi mümkündür.Diğer taraftan HUMK. Md.427'ye göre hükmün kesin olabilmesi için davanın malın aynı ile ilgili olmaması gerekir.Eğer taşınmaz üzerinde aynı hak dava edilmişse değeri ne olursa olsun bu kararın temyiz edilebilmesi mümkündür.Örneğin ana taşınmazın ortak yerlerinden yararlanmak isteyen kimsenin buna yönelik açtığı davanın değeri belirli bir miktarın altında Bile olsa bu karar hakkında Yargıtay yoluna gidebili